Bu Dünya Hepimizin
Çevresel değişimler ve ekolojik bozulmalar bir gerçek ve şu anda maalesef durdurulamaz bir hızla yaşanmaktadır. Çeşitli beşeri faaliyetler, artan nüfus ve beraberinde gelen şehirleşme gibi sosyo-ekonomik faktörler başlıca sebepleri arasında yer almaktadır. Peki buna karşı ulusların ve kurumların ne tür adımlar atması gerekir ve burada UZTEX’in nasıl bir rolü vardır?
18. yüzyılın başlarında dünya nüfusunun ilk defa bir milyar insana ulaştığı tahmin edilmektedir ve sadece iki yüz yirmi yıl içersinde bu rakam kendini yediye katlamıştır. Yakın tarihte Sanayi Devrimi ve II. Dünya Savaşı gibi kritik dönüm noktaları modern tıbbın gelişmesinde büyük rol oynamış ve sonuç itibariyle küresel çoğalmaya önayak olmuştur. Düşünün ki eğer dünyanın varoluşunu bir güne sığdırmaya çalışsak insanlık tarihi bu sürenin sadece 1 dakika 17 saniyesini doldurabilmektedir fakat buna rağmen gezegenimize verdiği hasar muazzam miktarlara ulaşmaktadır.
Bu felaketi önlemenin hem toplumsal hem de bireysel seviyelerde yolları vardır ancak çevresel bilincin yayılmasında en etkili eylemler ülkeler ve dünya şirketleri tarafından alınabilmektedir. Örneğin, Amazon’un başkanı Jeff Bezos’un son zamanlarda gündeme getirdiği konulardan biri ağır sanayi üretimini Güneş Sistemi’nde insanoğlunun bir sonraki durağı olabilecek Mars gezegenine taşımaktır çünkü Dünya ki şüphesiz insanoğlunun bildiği en değerli yaşam alanıdır. Özellikle teknoloji şirketlerinin, sahada rekabet etmenin tersine ortak bir çatı altında hareket ederek ve birbirleri arasında sadece sembolik bir rekabet yaratarak bu fikre vesile olabilmeleridir çünkü teknoloji devriminden sonra insanoğlunu uzay devrimi beklemektedir. Bunun en güzel örneklerinden biri Amerikalı çılgın girişimci Elon Musk’ın ilham veren ilk elektrikli spor otomobil şirketi Tesla Motors’un kendi internet sitesinde imalat sırrını ve genel metodolojisini detaylı bir şekilde paylaşmış olmasıdır. Buradaki temel güdü bunu yapabilecek kapasite ve potansiyele sahip herkesin bu bilgilerle sürdürülebilir kalkınma projesine fayda sağlayabilmesidir çünkü neticede doğaya sahip çıkma yükümlülüğü hepimize ait ve emanettir. Ülkelerin ise bu anlamda şirketlere destek olabilmeleri için çevresel etkileri ve geri dönüşüme eğilimi olan sektörlere bir takım teşvikler, uygulamalar ve hatta yasaklar getirmeleri mümkün olabilir. Ne mutlu ki doğa kendini yenileyebilen bir oluşumdur ve hiçbir şey için geç değildir. Günümüzde Paris Anlaşması gibi Co2 emisyonunu kontrol etmeye çalışan ülkeler arası örgütlenme modelleri vardır fakat yeterli olmamakla birlikte ne ölçüde uygulandığı bir soru işaretidir.
Dünyada her sene altmış milyar hayvan, insan tüketimine sunulmak amacıyla öldürülmektedir. Vahşi kapitalizmin hepimizin insani değerlerini yok etmesini bir kenara bıraksak da çiftlik hayvancılığı hava kirliliğinin yaklaşık %40’ını oluşturmaktadır. Kısaca bu bağlamda alınabilecek tedbirlerin sınırsız olduğu düşünülebilir. Geçtiğimiz aylarda Çin’in Wuhan kentindeki vahşi hayvan pazarından ortaya çıktığı tahmin edilen ve bütün dünyayı esir alan Corona salgınını belki de ilerde doğa ananın insanoğlundan almış olduğu bir intikam hikayesi olarak anmak yanlış olmayacaktır.
Peki UZTEX söz konusu çevresel akımlara sektörel bazda nasıl bir katkı sağlamaktadır? UZTEX, ürünlerinin doğada ve son tüketicide oluşturabilecek kimyasal risklerini en aza indirgemek amacıyla üretim esnasında ekolojik yıkama metodunu kullanmaktadır. Ayrıca farklı açılardan geçirdiği ideolojik başkalaşımlar ile gelecekte inşa etmeyi arzuladığı daha büyük çevreci projelerin altyapı hazırlığındadır. Bunun yanı sıra kısa süre önce UZTEX ekibinin Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen meşhur tekstil fuarı Premiere Vision’a yapmış olduğu ziyaret sırasında tanık olduğu en güncel trendlerden biri de doğada çözünebilen pamuklu kumaşların konfeksiyon sektöründeki yeri olmuştur.
Doğrusu, doğadan gelenin doğaya geri dönmesi gerektiğini bir kez daha hatırlamakta fayda var… Eski bir Kızılderili atasözünün Beyaz Adam’a verdiği mesajı unutmayalım; "Damarlarınızdaki kan denize aktığında, kemiklerinizdeki toprak karayla buluştuğunda belki o zaman anlarsınız ki bu dünya size ait değil, siz bu dünyaya aitsiniz”.
Yusuf Uz Jr.