Kalite/Fiyat İndeksi
Günümüz hazır giyim sektöründe kalite/fiyat indeksi tüketicilerin algısında yanılsamalara sebep olmaktadır. Marka giyinmek tabiri pahalı giyinmekle eşdeğer tutulmaktadır. Oysa tüketicinin makul fiyata nezih bir ürüne sahip olması en doğal hakkıdır.
Örneğin bir gömleği baz alalım. Pamuklu gömleklerin piyasada farklı değerler üzerinden sınıflandırıldıklarını görebilirsiniz. Neredeyse bir bardak kahveden bir binek otomobil fiyatına kadar geniş bir yelpazeden bahsediyoruz burada. Elbette kalite/fiyat indeksi işlemeye başlıyor bu aşamada çünkü bir bedel biçilen her ürünün bir maliyeti olacaktır. Gömleğin kalitesini ise işçiliği, malzemesi ve fonksiyonu belirler. Nasıl mı? Gelin daha detaylı inceleyelim.
İşçilik
Konfüçyüs; "Sevdiğiniz işi yaparsanız bir gün bile çalışmış olmazsınız” demiş. Kurucumuz Merhum Sayın Yusuf Uz bu işi yürekten, aşk ve sevgiyle yapmayı UZTEX ailesinde bir gelenek haline getirmiştir. Bu yüzden işçilik dediğinizde gelenek de her zaman beraberinde gelir. Gelenek ve göreneklerinden yoksun bir kurum size duyduğu arzuyu yansıtamaz, yansıtamazsa siz de onu yaşatamazsınız. Bir başka değinilmesi gereken nokta ise imalat sırrıdır. İngilizce'de yaygın olarak "know-how" diye bilinen bu tabir geleneğin bir uzantısıdır, olmazsa olmazıdır. Tecrübe, birikim ve sabır ile kazanılır. Bir gömlek, kullanıcısına ulaşmadan ortalama yarım saatlik bir süreyle 60 operasyondan geçer. Bu rakamların altında kalan bir üretici kalite standartlarına uymamaktadır, tersine düşük kalite ile yüksek kar amacı gütmektedir. Neticede şeffaflık bozulmaktadır, tüketicinin suyu bulandırılmaktadır.
Malzeme
Tekstil sektöründe yeniliklerin hızlı bir evrilme süreci vardır. Son zamanlarda gündeme oturan gelişmelerden biri de muz, hindistan cevizi ve benzeri meyvelerden elyaf üretimi için yapılan Ar-ge’dir. Elyaf türlerini genel olarak iki ana çapta kategorize edebiliriz. Doğal elyaflar; isminden anlaşıldığı üzere bitki, hayvan ve mineral gibi doğal kaynaklardan oluşan ve iplik üretiminde kullanılan materyallerdir. Örneğin pamuğun lifleri uzadıkça değer(kalite) kazanır. Bu anlamda bir Mısır pamuğu ile bir Türk pamuğunu aynı kefeye koymak mümkün değildir. Bunun yanı sıra bir de sentetik elyaflar olarak bildiğimiz doğada mevcut olmayan, insan eli değmiş materyaller vardır. Kumaşa esneklik, parlaklık ve mukavemet katmak için kullanılmaktadır. Topraktan gelen bir yapıya sahip olmadıkları için tekstil sanayisinde maliyeti düşüktür ve çoğu zaman bu yüzden tercih sebebidir. Meyve özünden elyaf üretimi ise yeni bir gelişmedir. Ar-ge gerektirdiği için de girdisi oldukça yüksektir. Bu da sonuç itibariyle kullanılan ürüne katma değer(kalite) sağlamaktadır.
Fonksiyon
Nano teknolojinin atomlarından doğan bu terimden kastımız apreleme işlemidir. Aprelemeyi özetlemek gerekirse kumaşın renklendirme aşamasından geçtikten sonra istenilen terbiyeyi kazanması için uygulanan mekanik ve kimyasal işlemdir. Hazır giyim sektöründe bu işin uzmanları Japon’lardır. Sanılan o ki ilk ilham bir yaprağın üzerine düşen su damlasının yaprağı ıslatamamasına rağmen bütün tozları süpürmesinden alınmıştır. Su geçirmezlik, kir iticilik, ütü istemezlik ve benzeri yöntemler bunlardan sadece birkaçıdır. Uzun vaadede tüketicinin talebini karşıladığı sürece kalitenin bir göstergesidir.
Fakat tüm bunlara rağmen bir markanın ürünü 10 katı fiyatına satması normal midir? Hayır, değildir. Bunun altında yatan temel sebep markanın tüketici algısındaki yeridir, yani şöhreti. Uzun yıllar lüks segment kategorisi biçtiği afaki rakamlarla bu algıyı tüketicinin gözünde hatalı aşılamıştır. Oysa bugün en pahalı İtalyan markasından satın alabileceğiniz bir gömleğin maliyeti sadece $25’dır. Tabii bahsettiğimiz gömlek yılan derisinden yapılmıyorsa.
NEDEN UZTEX ?